Müşteri Hizmetleri
0536 931 81 81 |
Gayrimenkul Mevzuatları
VERGİ USUL KANUNU
GİRİŞ
Kanunun Şümulü
Madde 1 – Bu kanun hükümleri ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile
il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanır.
Yukarıda yazılı vergi, resim ve harçlara bağlı olan vergi, resim ve zamlar da bu kanuna tabidir.
Bu kanunun hükümleri kaldırılan vergi, resim ve harçlar hakkında da uygulanır.
Gümrük ve tekel vergileri:
Madde 2 – (Değişik: 23/1/2008-5728/271 md.)
Gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler bu Kanuna tabi değildir. Bu vergi ve resimlerle ilgili olarak
27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Vergi Kanunlarının uygulanması ve ispat:
Madde 3 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/1 md.)
A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu Kanunda kullanılan "Vergi Kanunu" tabiri işbu Kanun ile bu Kanun
hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder.
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri,
konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak
uygulanır.
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. 3476
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu
kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia
olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.
BİRİNCİ KİTAP
Vergilendirme
BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
BİRİNCİ BÖLÜM
Vergi Uygulanmasında Yetki
Vergi dairesi:
Madde 4 – Vergi dairesi mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairedir.
(Değişik : 15/12/1990 - 3689/1 md.) Mükelleflerin, vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı
oldukları vergi kanunları ile belirlenir. Ancak, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, gerekli gördüğü hallerde, mükelleflerin işyeri ve
ikametgah adresleri ile il ve ilçelerin idari sınırlarına bağlı kalmaksızın vergi daireleri ve bölge bilgi işlem merkezleri
kurmaya, vergi dairelerine bağlı şubeler açmaya ve vergi dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları
itibariyle mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini belirlemeye yetkilidir.
Vergi mahremiyeti:
Madde 5 – Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısiyle, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına,
muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik olmak üzere öğrendikleri
sırları veya gizli kalması lazımgelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine
kullanamazlar;
1. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;
2. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/1 md.) Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar;
3. Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;
4. Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.
Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.
(Ek : 26/6/1964 - 485/1 Md.; Değişik : 30/12/1980 - 2365/2 md.) Ancak, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir
Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyanamelerinde gösterdikleri matrahları
(zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları
vergi dairelerince beyannamelerin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin
bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır. 3476-1
(Ek : 22/7/1998 - 4369/1 md.) Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi
geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini
mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adlî ve idarî soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve
belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığınca belirlenir.Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi
inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve
meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu
maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye
yetkilidir.(1)
(Ek : 26/6/1964 - 485/1 md.; Değişik : 30/12/1980 - 2365/2 md.) Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde
tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile
bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye
Bakanlığınca belli edilir. (2)(3)
(Ek : 26/6/1964 - 485/1 md.; Değişik altıncı fıkra: 23/1/2008-5728/272 md.) Açıklanan bu bilgiler ele alınarak
mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz edilemez.
——————————
(1) 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Ayrca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari
soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler verilebilir.“ ibaresi, “Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adlî ve idarî
soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu
bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir." Olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) Bu fıkrada yeralan "(Götürü usulde vergilendirilen mükellefler dahil)" ibaresi, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci
maddesiyle "(Kazancı basit usülde tespit edilenler dahil)“ olarak değiştirilmiştir.
(3) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş
sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar.” ibaresi “levhayı almak zorundadırlar.”
şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
3477
(Ek : 4/12/1985 - 3239/1 md.; Mülga : 22/7/1998 - 4369/1 md.)
(Ek : 24/3/1988 - 3418/29 md.; Mülga : 22/7/1998 - 4369/1 md.)
(Ek : 26/10/1988 - 3482/6 md.; Mülga:22/7/1998 - 4369/1 md.)
Yasaklar:
Madde 6 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/2 md.)
Beşinci maddede yazılı olanlar:
1. Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile eşlerine;
2. Kan veya sıhri usul ve füruuna, evlatlığına veya kendisini evlat edinene yahut kan hısımlığında
üçüncü (Bu derece dahil), sıhri hısımlıkta, bu hısımlığı meydana getiren evlenme ortadan kalkmış olsa bile,
üçüncü (Bu derece dahil) dereceye kadar olan civar hısımlarına;
3. Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere;
Ait vergi inceleme ve takdir işleriyle uğraşamazlar.
Vergi muameleleri ve incelemeleri ile vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda
görevli olanlar, mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini ücretsiz de
olsa yapamazlar.
İdarenin yardımı:
Madde 7 – Bilümum mülkiye amirleri, emniyet amir ve memurları, belediye başkanları, köy muhtarları
ve kamu müesseseleri vergi kanunlarının uygulanmasında uygulama ile ilgili memurlara ve komisyonlara
ellerindeki bütün imkanlarla kolaylık göstermeye ve yardımda bulunmaya mecburdurlar.
İKİNCİ BÖLÜM
Vergi Sorumluluğu
Mükellef ve vergi sorumlusu:
Madde 8 – Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel
kişidir.
Vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.
Vergi kanunlariyle kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna
mütaallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.
Bu kanunun mütaakıp maddelerinde geçen "mükellef" tabiri vergi sorumlularına da şamildir.
(Ek : 24/6/1994 - 4008/1 md.; Değişik : 25/5/1995 - 4108/1 md.) Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde
bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişilere bir vergi numarası verilir. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları tespit etmeye ve vergi numarasının kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak
işlemlerle ilgili kayıtlarda ve düzenlenecek belgelerde kullanılması mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
Vergi ehliyeti:
Madde 9 – Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir.
Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu
kaldırmaz.
Kanuni temsilcilerin ödevi:
Madde 10 – Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmıyan
teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel
kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.
(Değişik : 3/12/1988 - 3505/2 md.) Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden
mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı
alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye'de bulunmayan
mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır. 3478
Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu
edebilirler.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş
tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz.
Vergi kesenlerin sorumluluğu:
Madde 11 – Yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam
olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.
Bu sorumluluk, bunların ödedikleri vergilerden dolayı asıl mükelleflere rücu etmek hakkını kaldırmaz.
(Ek : 4/12/1985 - 3239/2 md.) Mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısiyla vergi kesintisi yapmak ve
vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin
ödenmesinden, alım satıma, taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık
nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı
olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludurlar.(1)
(Ek : 4/12/1985 - 3239/2 md.) Ancak üçüncü fıkrada belirtilen müteselsilen sorumluluk mal üreten
çiftçiler ile nihai tüketiciler için söz konusu değildir.
(Ek : 24/3/1988 - 3418/30 md.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı zirai ürünlerin (işlenmiş olanlar dahil)
alım ve satımına aracılık eden kuruluşlar ile Ticaret Borsalarını bu mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak
vergi tevkifatından müteselsilen sorumlu tutmaya, sözkonusu ürünlerin satışı dolayısıyla yapılacak vergi
tevkifatının hangi safhada yapılacağını her bir ürün için ayrı ayrı belirlemeye yetkilidir. Maliye ve Gümrük
Bakanlığı tarafından belirlenen safhadan önceki safhalarda tevkif yoluyla alınan vergiler iade edilmez ve
süresinde ilgili vergi dairesine yatırılır.
(Ek : 4/12/1985 - 3239/2 md.) Müteselsil sorumluluğun şartları, sınırları ve bu konuya ilişkin usul ve
esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir.
Mirasçıların sorumluluğu:
Madde 12 – Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına
geçer.Ancak, mirasçılardan herbiri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.
Mücbir sebepler:
Madde 13 – Mücbir sebepler:
1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır
hastalık ve tutukluluk;
2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması;
gibi hallerdir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Süreler
Kanuni ve idari süreler:
Madde 14 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/3 md.)
Vergi muamelelerinde süreler vergi kanunları ile belli edilir.
Kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi, tebliği yapacak
olan idare belirler ve ilgiliye tebliğ eder.
——————————
(1) Bu fıkrada yeralan, "..alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlanan lar, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit
olunanlar..." ibaresi, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. 3479
Mücbir sebeplerle gecikme:
Madde 15 – 13 üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep
ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar.
Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malüm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik
edilmesi lazımdır.
(Ek fıkra: 28/12/2001-4731/4 md.;Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/1 md.)
Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan haller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar
itibarıyla mücbir sebep hali ilân etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit
etmeye yetkilidir. Bu yetki vergi türleri ve işyerleri itibarıyla; beyannamelerin toplulaştırılması, yeni beyanname
verme süreleri belirlenmesi ve beyanname verme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde de kullanılabilir.
Ölüm halinde sürenin uzaması:
Madde 16 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/4 md.)
Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine
getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.
Mühlet verme:
Madde 17 –(Değişik birinci fıkra: 16/7/2004-5228/2 md.) Zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi
muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî
sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir.
Bu mühletin verilebilmesi için:
1. Mühlet istiyen sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.
2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
(Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/2 md.) Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya
kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları yada mükellef grupları
itibarıyla yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir.
Sürelerin hesaplanması:
Madde 18 – Vergi kanunlarında yazılı süreler aşağıdaki şekilde hesaplanır:
1. Süre gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son günün tatil saatinde biter;
2. Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta veya ayda tekabül eden günün tatil
saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne tekabül eden bir gün yoksa süre o ayın son gününün tatil
saatinde biter;
3. Sonu belli bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter;
4. Resmi tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatili takib eden
ilk iş gününün tatil saatinde biter.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Vergi Alacağının Tayini
Vergiyi doğuran olay:
Madde 19 – Vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun
tekemmülü ile doğar.
Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu teşkil eder.
Tarh:
Madde 20 – Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi
dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tesbit eden idari muameledir.
Tebliğ:
Madde 21 – Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar
tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. 3480
Tahakkuk:
Madde 22 – Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya
gelmesidir.
Tahsil:
Madde 23 – Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.
Tahakkuku tahsile bağlı vergiler:
Madde 24 – Mahiyetleri itibariyle tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsili tahakkuku da içine
alır.
İKİNCİ KISIM
Tarh ve Tahakkuk Usulü
BİRİNCİ BÖLÜM
Beyannameye Dayanan Tarh
Tahakkuk fişi esası:
Madde 25 – Vergi kanunlarına göre beyan üzerinden alınan vergiler "Tahakkuk fişi" ile tarh ve
tahakkuk ettirilir.
Bu esasa göre, vergi dairesince beyannamenin alınması üzerine bir tahakuk fişi tanzim olunur ve bunun
bir nüshası mükellefe veyahut beyannameyi mükellef namına vergi dairesine tevdi edene verilir.Bu suretle vergi
tahakkuk etmiş olur. Tahakkuk fişinin mükellefe verilen nüshası aynı zamanda beyannamenin makbuzu yerine
geçer.
Lüzum görülen hallerde beyana dayanan vergi tahakkuk fişi yerine ihbarname ile tebliğ olunabilir.
Kanunen belli hallerde tebliğ tekalif cetvelinin ilaniyle yapılır.
Tahakkuk fişinin muhteviyatı:
Madde 26 – Tahakkuk fişi aşağıda yazılı malümatı ihtiva eder:
1. Fişin sıra numarası;
2. Tanzim tarihi;
3. Verginin nevi;
4. Vergi beyannamesinin tarihi;
5. Beyannamenin ilgili bulunduğu vergilendirme dönemi;
6. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);
7. Mükellefin açık adresi;
8. Verginin matrahı;
9. Verginin hesabı;
10. Verginin miktarı;
11. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/5 md.) Vergi mahkemesinde dava açılması ve düzeltme ile ilgili
hükümlere ait kısa bilgi.
Tahakkuk fişinin kesinliği:
Madde 27 – Vergi beyannamesini ilgili vergi dairesine tevdi eden kimsenin kendisine verilen tahakkuk
fişini almaması, beyannamede yazılı matrah üzerinden tarhı gereken verginin tahakkukuna engel olmaz. Bu
takdirde tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası 28 nci maddede yazılı olduğu şekilde posta ile mükellefe
gönderilir.
Vergi beyannamesinin postayla veya elektronik ortamda gönderilmesi (1)
Madde 28 – Beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde de tahakkuk fişi kesilir. Bu takdirde,
tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası, kapalı bir zarf içinde, mükellefin beyannamede gösterdiği adrese
gönderilir ve fişin dairede kalan nüsnasına posta zimmet defterinin tarih ve numarası işaret olunur.
(Ek fıkra:16/7/2004-5228/3 md.) Beyannamenin elektronik ortamda gönderilmesi halinde tahakkuk fişi
elektronik ortamda düzenlenir ve mükellef veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş
gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletilir. Bu ileti, tahakkuk fişinin mükellefe tebliği yerine geçer.
(Ek fıkra: 16/7/2004-5228/3 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı
tarafından tespit olunur.
Beyanname verme ve ödeme sürelerinde yetki
Mükerrer Madde 28 – (Ek: 28/3/2007-5615/19 md.)
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, beyannamelerin verilme ve ödeme sürelerinin son gününü, kanunî
süresinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde yeniden belirlemeye yetkilidir.
–––––––––––––––
(1) Bu madde başlığı” Vergi beyannamesinin posta ile gönderilmesi:” iken, 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. 3481
İKİNCİ BÖLÜM
İkmalen, Re'sen ve İdarece Tarh (1)
İkmalen vergi tarhı:
Madde 29 – (Değişik: 30/12/1980 - 2365/3 md.)
İkmalen vergi tarhı, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik
olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir
matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.
Özel kanunlarında ikmalen tarhiyata ilişkin olarak yer alan hükümler saklıdır.
Re'sen vergi tarhı:
Madde 30 – (Değişik birinci fıkra : 21/1/1983 - 2791/1 md.) Resen vergi tarhı, vergi matrahının
tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan
hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca
düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.
İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır.
(Değişik paragraf : 30/12/1980 - 2365/4 md.) Aşağıdaki hallerden herhangi birinin bulunması
durumunda, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak
tespitinin mümkün olmadığı kabul edilir.
1. (Değişik : 24/6/1994 - 4008/2 md.) Vergi beyannamesi kanuni süresi geçtiği halde verilmemişse,
2. Vergi beyannamesi kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına
ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa,
3. Bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik
ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara her hangi bir sebeple ibraz edilmezse,
4. Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan
vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmazsa.
5. (Mülga : 22/7/1998 - 4369/82 md.)
6. (Ek : 30/12/1980 - 2365/4 md.) Tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin
gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa.
7. (Mülga: 7/1/2003-4783/9 md.)
8. (Ek : 24/6/1994 - 4008/2 md.) Bu Kanunun mükerrer 227 nci maddesi uyarınca 3568 sayılı Kanuna
göre yetki almış meslek mensuplarına imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve ekleri imzalattırılmazsa
veya tasdik kapsamına alınan konularda yeminli mali müşavir tasdik raporu zamanında ibraz edilmezse,
9. (Mülga : 22/7/1998 - 4369/82 md.)
Yukarıdaki 2 nci bentde yazılı halin vukuunda mükellefe, takdir komisyonu tarafından 15 günden az
olmamak üzere bir mühlet verilerek vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerini ibraz etmeye
davet olunur. Bu davet üzerine mükellef istenilen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz ederse, defter ve
vesikalar ihticaca salih bulunmak şartiyle, mükellefe takdir olunacak matrah defter ve vesikaları kayıtlarına göre
tesbit olunacak miktardan fazla olamaz.
________________
(1) 19/2/1963 tarih ve 205 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişik şeklidir.
(2) Bu paragrafta yeralan " yapıldığı dönemde elde edilmiş ve vergisi öden memiş kazanç olarak dönem " ibaresi, 22/7/1998 tarih ve 4369
sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. 3482
(Ek : 26/6/1964 - 485/2 md.; Değişik : 24/6/1994 - 4008/2 md.) Vergi beyannamesini kanuni süresi
geçtikten sonra vermiş olanlara bu beyannamede gösterdikleri matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılır ve
bu beyannameler re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez. Ancak, vergi incelemesine
başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler için bu
hüküm uygulanmaz.
(Ek : 26/6/1964 - 485/2 md.) Yukarıdaki bentlerin hükümlerine göre re'sen vergi tarhını gerektirir bir
sebep yanında ikmalen vergi tarhını da lüzumlu kılan bir durum mevcut ise re'sen takdir sonucu beklenmeksizin
gerekli ikmal tarhiyatı yapılır. Re'sen takdir sırasında ikmal tarhiyatına mesnet olan matrah farkı nazara
alınmışsa vergi tarhı sırasında evvelce tarhedilmiş olan vergi indirilir.
Verginin idarece tarhı:
Mükerrer Madde 30 – (Ek: 19/2/1963 - 205/2 md.)
Verginin idarece tarhı; 29 uncu ve 30 uncu maddeler dışında kalan hallerde, mükelleflerin verginin tarhı
için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen
mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemiyen verginin kanunen belli matrahlar
üzerinden idarece tarh edilmesidir.
Bu takdirde vergi, 131 inci madde mucibince tanzim edilen yoklama fişine müsteniden tarh olunur.
Bu şekilde tarh olunan vergilerle cezalarına ilişkin ihbarnameler bir taraftan, mükellefin bilinen adresine
posta ile yollanır; diğer taraftan mükellefin adını, soyadını, hesap numarasını, işini, adresini tarh edilen verginin
ve kesilen cezanın miktar ve cinsini gösterir bir ilan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır.
İlanın asılması keyfiyeti ve tarihi tutanakla tesbit olunur.
(Değişik : 23/6/1982 - 2686/6 md.) Verginin tahakkuku ve cezanın kesinleşmesi için geçmesi gereken
vergi mahkemesinde dava açma süresi; mükellefin bilinen adresinde tebligat yapıldığı hallerde tebliğ tarihinden,
aksi halde tutanakla tespit olunan ilan tarihinden başlar.
Takdir kararı:
Madde 31 – Takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmı takdir kararına bağlanır.
Takdir kararları komisyonun başkan ve üyeleri tarafından imzalanır.
Takdir kararlarında aşağıda yazılı malümat bulunur:
1. Kararın sıra numarası;
2. Kararın tarihi;
3. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);
4. Mükellefin açık adresi;
5. Takdirin ilgili bulunduğu vergi;
6. Takdirin ilgili bulunduğu vergilendirme dönemi;
7. Takdir edilen matrah;
8. Takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat.
Takdir kararlarının tevdii:
Madde 32 – Takdir kararları komisyonca imza karşılığında vergi dairesine tevdi olunur.
Re'sen tarhta mahsup:
Madde 33 – Re'sen takdir olunan matrah, mükellef tarafından bildirilen matrahtan fazla değilse, re'sen
vergi tarh edilmez; fazla ise sadece aradaki fark üzerinden vergi tarh olunur.
İhbarname esası:
Madde 34 – İkmalen ve re'sen tarh edilen vergiler "İhbarname" ile ilgililere tebliğ olunur. Nev'i ve
doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı ihbarname kullanılır. 3483
İhbarnamenin muhteviyatı:
Madde 35 – İhbarname aşağıda yazılı malümatı ihtiva eder:
1. İhbarnamenin sıra numarası;
2. İhbarnamenin tanzim tarihi;
3. Verginin nev'i;
4. Mükellefin soyadı adı (Tüzelkişilerde unvanı);
5. Mükellefin açık adresi;
6. Vergilendirme dönemi;
7. Verginin matrahı;
8. Verginin hesabı;
9. Verginin miktarı;
10. Kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re'sen vergi tarhını icabettiren sebepler;
11. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/7 md.) Vergi mahkemesinde dava açma süresi;
12. (Değişik: 23/6/1982 - 2686/7 md.) Vergi mahkemesinde dava açma şekli.
Takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re'sen takdiri gerektiren inceleme
raporunun birer sureti ihbarnameye eklenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tahrire Dayanan Tarh
Tahrire göre vergi tarhı:
Madde 36 – Tahrire göre vergi tarhı, verginin tahrir usulü ile tesbit edilen matrahlar üzerinden
hesaplanmasıdır.
Tahrir ihbarnamesi:
Madde 37 – Tahrir usulü ile tesbit edilen matrahlar, vergi dairesi tarafından "Tahrir ihbarnamesi" ile
mükelleflere tebliğ olunur.
İhbarnamenin muhteviyatı:
Madde 38 – Tahrir ihbarnamesi aşağıda yazılı malümatı ihtiva eder:
1. İhbarnamenin sıra numarası;
2. İhbarnamenin tanzim tarihi;
3. Verginin nev'i;
4. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzelkişilerde unvanı );
5. Mükellefin açık adresi;
6. Bina ve arazinin mevkii (Mahalle veya köy, sokak ve kapı numarası);
7. Bina veya arazinin nev'i, büyüklüğü, genişliği;
8. Bina veya arazinin tahrir numarası;
9. Tahmin olunan gayrisafi irat veya kıymet;
10. Gayrisafi irada göre bulunan safi irat;
11. Verginin nispeti;
12. Verginin miktarı;
13. İtiraz süresi;
14. İtiraz şekli.
Tekalif cetveli:
Madde 39 – Tahrire dayanan tarhda yıllık vergiler, vergi dairesince mahalle ve köy itibariyle doldurulan
tekalif cetvellerinde gösterilir. 3484
Tekalif cetvellerinde aşağıdaki malümat bulunur:
1. Mükelleflerin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);
2. Mükelleflerin adresleri;
3. Binaların kesinleşen gayrisafi iradı; arazinin kesinleşen kıymeti (Aynı mükellefe ait binaların iradı ve
arazinin kıymeti toplam olarak gösterilir);
4. Binaların safi iradı;
5. Tahakkuk eden vergi.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Götürü Matrahların Tespiti
Madde 40 – (Mülga : 26/12/1993 - 3946/38 md.)
Götürü matrahlara göre dava açma:
Madde 41 – (Mülga: 26/12/1993 - 3946/38 md.)
Ortalama kar hadlerinin tespiti:
Madde 42 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/5 md.)
Ortalama kar hadleri Maliye Bakanlığınca emtia ve iş nevilerine göre hazırlanacak cetveller üzerine il
merkezlerinde o il defterdarının veya mazereti halinde 3485
teşkil edeceği maliye memurunun başkanlığı altında gelir müdürü ve vergi dairesi müdürü olmak üzere üç
memur üye ile tüccarlar için il merkezindeki ticaret odalarınca, esnaf ve sanatkarlar için kanunla kurulan esnaf
dernekleri birliğince, birlikleri yoksa esnaf ve sanatkar teşekküllerince, odaların, birlik ve teşekküllerin
bulunmadığı yerlerde il merkezindeki belediyelerce seçilecek iki kişiden kurulan özel bir komisyon tarafından
ilçeler itibariyle gayri safi kazanca göre ayrı ayrı tayin olunur. Bu teşekküllerce belli edilecek üyeler bir asıl bir
yedek olmak üzere seçilir.Üyelerin Komisyon Başkanının talebi üzerine bir ay içinde seçilmemesi halinde,
üyeler komisyon başkanının teklifi üzerine vali tarafından seçilir.Şu kadar ki merkez ilçesi dışındaki
mükelleflere ait ortalama kar hadlerinin tespitinde, il merkezinden seçilmiş olan üyelerden birinin yerine o
ilçelerden aynı mahiyetteki teşekküller tarafından seçilmiş olan bir üye toplantılara katılır.
Ortalama kar hadlerinin tayininde nazara alınacak esaslar Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir
yönetmelikle belirtilir.
Komisyon, defterdarın yazılı isteği tarihinden başlayarak üç ay içinde takdir işini tamamlar, lüzum
görülen yerlerde ve hallerde bu süre Maliye Bakanlığınca bir yıla kadar uzatılabilir.
Ortalama kar hadlerinin kesinleşmesi ve ilanı:
Madde 43 – (Değişik : 26/6/1964 - 485/4 md.)
42 nci madde gereğince düzenlenen ortalama kar hadlerine ait cetveller, düzenlenmelerini takibeden ay
içinde Maliye Bakanlığına gönderilir.
Maliye Bakanlığına gelmiş olan bu cetveller, Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonunca incelenerek
hatalı ve noksan bulunanlar ile bölgeleri itibariyle uygunluk göstermiyenler gerekçeli olarak ilgili özel
komisyonlara geri gönderilir.
Özel komisyonlara geri gelen cetveller, yeniden incelenerek gerekli düzeltmeler yapıldıktan, düzeltme
sebebi görülmiyenler hakkında ise gerekçeleri belirtildikten sonra Merkez Komisyonuna gönderilir.
Merkez Komisyonu cetveller üzerinde son incelemesini yaparak ortalama kar hadlerinin kesin
miktarlarını tayin eder.
Kesinleşmiş ortalama kar hadlerine ait cetveller Maliye Bakanlığınca mahallerine tebliğ olunur.
Vergi daireleri, Bakanlıktan gelen bu cetvelleri, bir ay süre ile, dairelerinin uygun bir yerine asmak
suretiyle ilan ederler. Bu cetveller ayrıca Resmi Gazete ile ilan olunur.
(Değişik : 30/12/1980 - 2365/6 md.) Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu, Maliye Bakanlığı
Müsteşarının başkanlığında, Gelirler Genel Müdürü, ilgili Genel Müdür Baş Yardımcısı veya bunların tevkil
edeceği kimselerle Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin iki temsilcisinden
kurulur
89 uncu maddedeki nisap hükmü, Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu hakkında da uygulanır.
Uygulama süresi:
Madde 44 – Götürü ücretler, götürü ticaret ve serbest meslek kazançları ve ortalama kar hadleri üç yıl
uygulanır. Şu kadar ki, bunlarda önemli değişiklikler vuku bulduğu takdirde Maliye Bakanlığı bu süreyi bir
yıldan aşağı olmamak şartiyle kısaltabilir. 3486
BEŞİNCİ BÖLÜM
Zirai Kazanç Ölçüleri ile Emlak Vergisine Ait Bedel ve Değerlerin Tespiti (1)
Ölçüler ve tarifleri:
Madde 45 – Zirai kazanç ölçüleri, yıllık istihsal değeri, götürü gider emsali, ortalama randıman miktarı,
ortalama işçilik tutarı, ortalama maliyet bedeli ile ortalama satış fiyatından terekküp eder.
1. Yıllık istihsal değeri: Ortalama randıman ve ortalama satış fiyatı ölçülerine göre her ziraat biriminden
bir yılda elde edileceği hesaplanan mahsul değerinin işletmede veya işletmelerde mevcut ziraat birimi sayıları ile
çarpılması suretiyle bulunacak değerlerin toplamıdır.
2. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/10 md.) Götürü gider emsali: Büyük ve küçükbaş hayvanlar (kümes
hayvanları dahil) ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı için % 80; diğer zirai mahsuller ile ziraat makine
ve aletleriyle başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinin yapılması karşılığında alınan ücretler için % 70'tir.
3. Ortalama randıman miktarı: Ziraat birimlerinin her bir çeşidinden elde edileceği tahmin olunan
ortalama mahsul miktarıdır.
4. Ortalama işçilik tutarı: Ziraat birimlerinin her bir çeşidine isabet eden ortalama işçilik gideri tutarıdır.
5. Ortalama maliyet bedeli: Ziraat birimi başına elde edilecek mahsul için yapılması gereken ortalama
giderlerin toplamıdır.
6. Ortalama satış fiyatı: Zirai mahsullerin ticari teamüle göre beher satış biriminin 46 ncı maddenin (d)
bendi esasları dairesinde tesbit olunan satış fiyatıdır.
Zirai kazanç ölçülerinin tespiti:
Madde 46 – (Değişik : 19/2/1963 - 205/4 md.)
Zirai kazanç ölçüleri (45 inci maddenin 1 numaralı bendinde yazılı ölçüler ile kara ve su avcılığına
mütaallik olanlar hariç), Zirai Kazançlar Merkez Komisyonu tarafından hazırlanacak yönetmelik esasları
dairesinde zirai kazançlar il komisyonlarınca takdir ve tesbit olunur.
Zirai kazançlar il komisyonları, zirai kazanç ölçülerinin takdir ve tesbitinde aşağıdaki esaslara uyar.
a) Zirai faaliyetlere tesir eden tabii ve iktisadi şartlar bakımlarından önemli farklar gösteren bölgeler
ayrılır;
b) Çeşitli ziraat nevileri ile çeşitli ziraat makina ve aletleri ayrı ayrı, vasıf ve şartlar bakımından birbirine
uygunluk ve yakınlık gösterenler belli gruplar içinde birleştirilmek suretiyle nazarı itibara alınır;
c) Zirai işletmelerin bölgeleri itibariyle özellikleri ve ortalama verim kabiliyetleri gözönünde tutulur;
d) Ortalama satış fiyatının tesbitinde Hükümetçe tayin olunan ve takdir sırasında yürürlükte bulunan
fiyatlar, Hükümetçe fiyat tayin olunmıyan mahsuller için takdirin yapıldığı yıldan önce gelen son takvim yılı
içindeki mahalli toptan piyasa fiyatı esas tutulur. Fiyatın temevvüç ettiği hallerde ortalamasına itibarolunur;
e) Özellik gösteren ziraat nevilerinde Zirai Kazançlar Merkez Komisyonunca bu ziraat çeşitlerinin
mahiyetlerine uygun olarak tayin olunacak esaslar nazarı itibara alınır.
——————————
(1) Madde başlığı 23/6/1982 tarih ve 2686 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile değiştirilmiş şeklidir. 3487
Zirai kazançlar il komisyonları, zirai kazanç ölçülerinin uygulanmaya başlanılacağı ilk takvim yılı içinde
mezkur ölçüleri tesbit ederek bu yılın Nisan ayı sonuna kadar zirai kazançlar merkez komisyonuna gönderirler.
Zirai kazançlar merkez komisyonu, illerden gelen zirai kazanç ölçülerinden hatalı ve noksan bulduklarını
gerekçesiyle birlikte alakalı komisyonlara iade eder.
Zirai kazançlar il komisyonları merkez komisyonunca iade olunan ölçülerdeki maddi hataları düzeltirler;
takdire taallük eden hususlarda ise ya ölçüleri yeniden takdir ederler veya ilk kararlarında ısrar edebilirler. İl
komisyonları ısrar kararlarında ısrar sebeplerini açıklamaya mecburdurlar.
(Değişik : 30/12/1980 - 2365/7 md.) Ancak, zirai kazançlar il komisyonlarınca verilen ısrar kararları
uygun görülmediği takdirde uygun görülmeyen ölçüler yerine merkez komisyonunca re'sen ve nihai olarak yeni
ölçüler tayin ve tespit olunur.
(Yedinci fıkra mülga: 1/5/1981 - 2455/2 md.)
(Sekizinci fıkra - Ek : 30/12/1980 - 2365/7 md.; Mülga : 1/5/1981 - 2455/2 md.)
Ziraat birimleri:
Madde 47 – Ziraat birimleri:
a) Tarla, bağ ve sebze ziraati ile ormancılıkta dönüm;
b) Ölçü olarak ağaç kabul edilenlerde ürün verecek hale gelmiş ağaç sayısı;
c) Hayvancılıkta hayvan sayısı;
dır.
Özellik gösteren ziraat nevilerinde Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca bu zi raat çeşitlerinin mahiyetlerine
uygun olarak müştereken belli edilecek diğer birimler kullanılır.
Bu kanunun uygulanmasında dönüm bin metre karelik toprak parçasıdır.
Tasdik ve ilan:
Madde 48 – Zirai kazanç ölçüleri Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.
Onaylanan ölçüler Resmi Gazete ile yayınlanır.(1)
Her bölgeye ait ölçüler, ilgili valiliklere gönderilir. Valilikler bunları en kısa zamanda köy ve mahalle
ihtiyar kurullarına ve maliye teşkilatına tebliğ eder.
Uygulama süresi:
Madde 49 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/3 md.)
Zirai kazanç ölçüleri üç yıl için tespit olunur. Ancak satış fiyatı resmi kuruluşlar veya birliklerce tespit
ve ilan olunan (destekleme alımları) ürünler için her yılı açıklanan en son fiyatlar esas alınır. Diğer taraftan
ölçülerin tespitine esas olan unsurlarda önemli değişiklikler vukubulduğunun anlaşılması halinde, Zirai
Kazançlar Merkez Komisyonu, bu ölçülerin uygulama süresini lüzumlu gördüğü zirai faaliyet ve mahsul nevileri
için bir yıldan aşağı olmamak üzere kısaltmaya yetkilidir.
Emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi:
Mükerrer Madde 49 – (Değişik: 3/4/2002-4751/1 md.)
a) Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıkları 1319 sayılı Emlâk Vergisi Kanununun 29 uncu maddesi
hükmü ile aynı Kanunun 31 inci maddesi uyarınca hazırlanan tüzük hükümlerine göre bina metrekare normal
inşaat maliyet bedellerini, uygulanacağı yıldan dört ay önce müştereken tespit ve Resmî Gazete ile ilân eder.
Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği bu bedellere karşı Resmî
Gazete ile ilânını izleyen onbeş gün içinde Danıştayda dava açabilir.
b) Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda
bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlâk Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinin (8)
numaralı fıkrasına göre yapılacak takdirler dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara
bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat
odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve
ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.
___________________
(1) 2/1/1997 tarih ve 97/9218 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1996,1997 ve 1998 yılları için tespit edilen 79 il'e ait zirai kazanç ölçüleri
12/4/1997 tarih ve 22962 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 3488
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali veya vekalet vereceği memurun
başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile &l